21 Eylül 2010 Salı

DALGA SESLERINDE SABAH

Bugun yine yedi bucukta uyandim.
Herzamanki gibi..
Oysa bu saatte kalkmama gerek yok cunku zaman  disi yasiyorum.

Uyandigimda, ilk isim pencereden gordugum mavilige hayran kalkmak oldu.
Gozalabildigine bir mavi deniz ve onunla birlesen bulutlarla donanmis mavi bir gokyuzu..

Trilyenin  ve Mudanyanin daglarini goruyorum oturdugum sandalyeden.
Daglar da mavi ama gri mavi.
Deniz; Gemlik Korfezinin denizi.

Bahcedeki selvi agacinin tepesine dokunacak kadar uzun dallarin,
hafif hafif ruzgarda salinisini seyrediyorum.

Balikci tekneleri sabah baliktan donduler.
Sari bir gemi, iskeleye en erken ulasti.
Arkadan gelen mavi balikci teknesinin etrafinda yuzkerce marti kanat cirpti sabahin serinliginde..

Gozlerim, yine uzaklarda dolanan kucuk tekneleri gorebiliyor..

Deniz, uzun bir yoldan gelip de, ayaklarini hafifce uzatarak dinlenmeye calisan
yasli  bir kadinin nefes alisi gibi vuruyor sahile.

Arasira martilar geciyor onumden.
basimi kaldirdigimda, uzaklardaki Bandirma  koylerini ve Imrali Adasinin daglarini seyrediyorum.

Mavi, mavi , mavi...
Denizin uzerinde minik bir esinti var.
Daglar, kucuk beyaz bulutlarla donanmis.

Sonsuzluk ve  sakinlik veren bir sabahtayim.
Zaman disi ve mekan disiyim sanki.
Hersey benden uzak ama hersey bana yakin.

Bu satirlari neden yazdim..
Doganin bu guzelligini aslinda kelimelerle anlatmak imkansiz.
Burada sadece nefes alinmali aslinda.
Ama  oylesine guzel ki hersey,
bu  guzelligi paylasmak istedim sevdigim ve saydigim arkadaslarimla...

Deniz ve dalgalar  guzelliginde bir gun yasayin.
 
Martilar suzulsun gozlerinizden  ve yureginizden...

Sevgi ve dostlukla..
Efsun
22.09.2010
09,07

Armutlu-Gemlik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder