17 Aralık 2010 Cuma

KARLI BIR ISTANBUL SABAHINDAN

Gunaydinlar,
Bu satirlari disarda usul usul yagan kari seyrederek
ve masamdaki dumani tuten sutlu kahvemi yudumlayarak yaziyorum.
Camlardaki yagmur damlalarinin izi beni izliyor.
Uzaklardan Eyup ve Fatih camiilerinin kubbelerini goruyorum bir de.

Bir marti kanatlatlarini engince acarak suzuluyor onumde..
Sararmis kavak agaclarinin yapraklari saliniyor sessizce
Karsidaki hastanenin sacaklarina biriken beyazlik ile
karli bir Istanbul sabahinda basliyorum bu keyifli gune...

Dun aksamki Ciragan Okumalarinin konugu elestirmen Dogan Hizlandi.
1950 kusagininedebiyatimizdaki yeri
ve bu kusagin dostluklari uzerine cok keyifli bir sohbet oldu.
Dinleyicilerden biri, siirin artik yasantimizda pek yeri kalmadigindan yakindi..
Oysa yasam siirle atbasi gidiyor bence..
Bu sabah pencereden yagan kari gorunce,
aklima ilk gelen Ataol Behramoglu'nun
''Beyaz Ipek Gibi Yagdi Kar'' siiri oldu...

''-----
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm.............
........................''

Bir bu siiri,
Bir de Istanbul'un sacaklarina usul usul yagan bu karin arkasindan
usul usul calinan melodiyi duydugunuzu hissedin...
Basiniz onunuzde usul usul adimliyorsunuz hayati..
Kosturan ve haykiran insanlarin arasindan
sessizce yuruyerek variyorsunuz
dalgalarinin carptigi iskelenin kenarindaki cay bahcesine...
Ellerinizi ogusturarak isinmaya calisiyorsunuz...
Az sonra garson onunuze
simsicak bir sahlep birakiyor
Tarcin kavanozundan bolca serpiyorsunuz
Karsi kiyilari seyrediyorsunuz
Kadikoy ve Uskudar tepelerini.... -----
......
Arkadaslar ben burada birakiyorum,,,
Size bu karli Istanbul sabahindan selem ve sevgilerimi gonderiyorum...
Dostlukla..
Efsun
17/12/2010
saat 09,54
Istanbul...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder