8 Temmuz 2010 Perşembe

BERN"DE SABAH

BERN"DE SABAH
 
Dun, rahat gecen bir ucak yolculugundan sonra ogleden sonra Bern"e ulastim.
Piril  piril bir yaz gunesi ve  koyu yesil bir doga karsiladi beni.
Dogrudan dogruya misafir geldigimiz ailenin bahcesine gittik.
Birer yorgunluk kahvesinden sonra herkes uyudu.
Yemyesil agaclarin,
dallarinda kus civiltilarinin,
yolun asagisinda usul usul koyu yesil akan bir nehrin
ve rengarenk cicekllerin 
bulundugu bir dunyaya uyandiginizda,
kendinizi bir ruyada hissediyorsunuz
ve bu ortam gercek mi diye kontrol etme ihtiyaci duyuyorsunuz.
 
istanbul gibi trafigin ve insan yogunlugunun asiri kalabalik oldugu bir  dunya kentinden,
trafik gurultusunun nadir oldugu, ara sira uzaktan gecen tren raylarindan gelen sesi dinlediginiz,
arkasindaki sepete cocuklarini yerlestirdigi bisikletlerle ise giden 
sakin insanlarin
yasadigi bir sehre gelince 
biraz sasiriyorsunuz..
 
Yaklasik 120.000 kisinin yasadigi bir kent Bern.
Butun evler yemyesil bahcelerin ortasinda yeraliyor.
Cocuklugumda, amcamin Almanyadan getirdigi Lego oyuncaklarindaki  evlerden olusmus gibi.
Balkondan baktiginizda,
asagidaki yesil cimenlerin uzerinde
cocuk bisikletleri, oyuncaklar, cocuk arabalari goruyorsunuz.
Yan taraftaki balkonun begonyalari kirmizi, pembe acmis...
Sizin balkonunuzdakiler beyaz ve mor...
 
Karsinizdaki bina, ortacagdan almis modelini.
Catisinda yuksek kuleler var.
Pencerelerinde cicek saksilari ve kirmizi pancurlari ile sizi karsiliyor.
Acik duran balkon kapisindan
bir kusun civiltili seslerini dinliyorsunuz.
 
Yavas yavas yukseliyor gunes..
Birazdan,
havuza gidenler gecmeye baslayacak sokaktan.
Ben yeni bir kentte,
yeni bir sevincle yudumlayacagim sabah kahvemi...
 
.....
 
Sevgilerimle..
Efsun
06.07.2010 saat: 09.58
Bern- Isvicre
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder