18 Mayıs 2010 Salı

SAMARAKIS VE BIR PAZAR AKSAMI

Kirmizi sarabimi yudumlarken,
uzaklardan atilan silah seslerini duyuyorum.
Bir Pazar aksamindayiz.
Butun ulke futbol maci izliyor.
Istanbul sessiz ve sakin.
Evimizin onundeki ana caddedeki kirmizi isikta bekleyen sadece bir tane araba var.
Sol tarafimdan yukselen kizilliktan
Arada sirada, birer mesale gibi
Yesilkoy Havaalanina ucaklarin indigi goruluyor,
Sag tarafim karanlik bir mavi..
Minarelerin ve sokaklarin isiklari aydinlatiyor uzaklardaki tepelerin siluetlerini..
Tam karsimda Fatih Camisi duruyor.
Bugun, Andonis Samarakis“in -Yanlis- isimli romanini bitirdim.
Ari Cokona cevirmis Turkceye.
Bir sabah,
bir kahvehanede,
bir adam
kahvesini yudumlarken,
bir adamin ayagi takilir
ayagina.
Tam da sag nasirina basmistir…
…….
Iste hikaye boyle basliyor…
Ayagina basilan adami,
Gizli bir orgut uyesi diye iki Gizli Servis Ajani
Sorgulanmak uzere baskente goturuyor.
Gizli Servis Ajanlarinin gizli bir gorevi vardir:
“…Duygulari olan bir insan gibi davranmaya calisacaksin. Yani bir ‘insan’ rolune gireceksin.”
Kitap, zaman icinde ve konular icinde gidip gelmekle, olaylari birbirine cok guzel baglamis.
Ama son bolumde, artik ‘insan’ rolunu oynamakla,
Belki de insanligini hatirlamis olan Gizli Servis ajaninin duygulari ile
ayni insani duygularla ona tepki veren
zanlinin duygulari biraz daha ayrintili olabilirdi.
Son bolum sanki bir ozet .
Oysa vurgulanmak istenen en onemli kisim orasi.
Yine de cok basarili bir kurgu.
16-05-2010
Istanbul- 21,17-pm-
efsun
http://www.iletisim.com.tr/iletisim/bigimage.aspx?bid=1257
http://kitap.antoloji.com/yanlis-kitabi
http://cevirmeninnotu.blogspot.com/2008/04/ari-okona.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder