26 Haziran 2010 Cumartesi

SAKIN BIR YAZ SABAHI

SAKIN BIR YAZ SABAHI




Istanbul“dan, sakin bir yaz sabahindan sesleniyorum ..

Yine mutfak masasindayim

Penceremden; sessizlik icinde bekleyen Istanbul camilerinin minarelerini, usul usul salinan kavaklarin yapraklarini seyrediyorum.

Kanatlarini cirparak arada sirada penceremin onunden gecen kargalari ve martilari duyurum.

Sabah kahvemi sade iciyorum. Yagmur sonrasindan arta kalan beyaz bulutlar ve mavi bir gogun altindayim.

Masamda iki kitap ve iki bilet duruyor.

„Odeyemedigim Mortgage’larim ve Kredi Kartsiz Hayatim“

Mutlulugu alisveriste degil,kendinizde arayin-Lynette Allen

Lynette Allen; bir ‘Yasam Kocu‘ aslinda. Bu okudugum ikinci kitabi..Ilk kitabini kizkardesimin Salda Golundeki kitaplarinin icinden tesadufen bulmus ve okumustum. “Bosverdigim Camasirlarim ve Cikolatasiz Hayatim“ .

Her iki kitabinda da yasam ve yasamda karsilasilan dertler, tasalarla ilgili puf noktalari ve oneriler veriliyor.. Benim en sevdigim bolumler ise yasamdan keyif almayi oneren bolumler oluyor..

“…….Artik hayat karsisinda hic heyecan duyamiyor musunuz? En son ne zaman had safhada birseyden zevk aldiginizi hatirlayamiyor musunuz? Gercek su ki; tum hislerinizi kendi cabanizla koreltiyor olabilirsiniz…“ (sayfa 142)

Masamda duran ikinci kitabim ise Mara Meimaridi’nin “Izmir Buyuculeri“

Mara Meimaridi bir antropolog. Cocuk sagligi ve beslenme uzerine yazilar yazdigi ve bir yandan da evrenbilim ve astrofizik egtimi gordugu yazilmis kitabin arka kapaginda..

Bu kitabi da kizkardesimin yogun onerileri uzerine okuyorum.

Benim bir kizim var ve onun uc ismi var. Isimlerinden bir tanesi “ELARA“..

Elara; Jupiter gezegeninin uydularindan bir tanesinin ismi..Ben isminin bu olmasini istemistim. Cunku evren ve insan bir butun aslinda. Bir parcasini uzerinizde tasirsaniz belki de sans getirecektir size….

Izmir Buyuculeri‘nin hikayesi; 1888 yilinda Izmir’de yoksul bir mahallede basliyor. Eftelya, evinin penceresini actiginda iceriye bir col esintisi giriyor… Izmir’de safakla birlikte hersey bir onceki gunku gibi hic degismeden yineleniyordu…“ (sayfa 15)

Iste hic degismeden yinelenen bir hayati degirtiren bir kadinin hikayesi anlatiliyor kitapta.. O kadar surukleyici sayfalar var ki; nefesinizi tutarak okuyorsunuz bazi bolumleri… Ve zaman zaman hayranlik duyuyorsunuz hem kadina hem yazara…

Bu kitabin butunleyicisi olacagina inandigim baska bir kitap aldim sonra: “Osmanli Ithalati-IZMIR GUMRUGU 1818-1839“ A.Mesud Kucukkalay..

Bu kitap bir roman degil. Dogrudan Izmir gumrugundeki ticari hayatin dokuman bilgileri ve bilimsel degerlendirmelerini kapsiyor.

Izmir Buyuculerinde, Izmir Limani cok onemli bir nokta. Romani ve hayati ortusturmek istedigim icin bu kitabi da okuyorum…



Masamda duran diger iki sey ; yolculuk biletlerim…

THY- 5 Temmuz istanbul- Basel / 21 temmuz Basel-Istanbul.

THY -24 Temmuz istanbul-Atina/ 7 agustos Atina-istanbul.

Atina donusu , istanbul-Denizli bileti de almak istedim ama ne yazik ki Cardak Havalimani yaz boyunca yenilenecegi icin ucus yapilamiyormus. Artik oraya da bir guzel otobus yolculugu ile giderim…

Kitaplar, yolculuklar ve dostluklar…

Benim hayatimin yasam koclari da iste bunlar…

Hepinize guzel ve keyifli sabahlar………..



Dostlukla….

Efsun

26.06.2010 -09,40-istanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder