( AYNI IRMAKTA İKİ KERE YIKANILMAZ)
ποταμοῖσι τοῖσιν αὐτοῖσιν ἐμϐαίνουσιν, ἕτερα καὶ ἕτερα ὕδατα ἐπιρρεῖ."
"Aynı ırmaklara girenlerin üzerinden farklı sular akar"
"Ποταμοῖς τοῖς αὐτοῖς ἐμβαίνομέν τε καὶ οὐκ ἐμβαίνομεν, εἶμέν τε καὶ οὐκ εἶμεν."
"Aynı ırmaklara gireriz ve girmeyiz. Hem varız hem yokuz.
İyi akşamlar..
Deniz; henüz altı yaşında olan bir kız çocuğu.
Günlük hayatta çok kıvrak zekalı, çok hazır cevap bir çocuk.
Bu yıl, ilkokul birinci sınıfta ve okumayı yeni öğreniyor.
Ya da öğretilmeye çalışılıyor.
Pandemi nedeni ile öğretmenleri onlara internet üzerinden ve cep telefonları aracılığı ile ulaşıyor.
Yeni öğretim sisteminde, önce tek tek harfleri öğretiyorlar.
Annesi, Deniz'in hiç ders çalışmadığından ve okumayı öğrenemeyeceğinden sürekli dertlenip duruyordu.
Geçen sabah evlerine kahve içmeye uğradığımda, Deniz, gel birlikte derslerini tekrar edelim dedim.
Çocuk kitaplarını ve defterlerini getirdi.
Okumaya çalışıyor ama bir türlü iki harfi birlikte söylemeyi başaramıyor.
Kelimelerle birlikte yazsa da, yine tek tek harflerde durup, annesinin yüzüne bakıyor.
O sabah ve ertesi öğlen, Deniz'in dersleri konusunda ısrarcı oldum ama en sonunda pes ettim ve
Deniz'ciğim seni boşuna yormayayım,dedim.
Bütün bu hikayeyi neden anlattım.
Heraklietos'u anlatmak için.
Bu dönemki felsefe konularım içinde aklımda kalan en önemli filozoflardan birisi "Herakleitos".
Heraklietos, Mİlat'tan önce 435-475 yılları arasında yaşamış Ephesos'lu (Efesli) bir düşünür.
Zengin bir ailenin oğlu olarak dünyaya geliyor ama zenginliğin insanı bozduğunu düşündüğü için ailesinden kalan mirasını kardeşine bırakıyor.
Yaşadığı dönemde hem siyasi yapıyı hem de Efes Kentinde birlikte yaşadığı insanları acımasızca eleştiriyor. Halk kitlelerini aklın sesine kulak vermeyen, kör ve cahil kimseler olarak niteliyor.
Doğa üzerine" isimli eseri günümüze ulaşmış.
Ateş ve Logos kuramı ile aslında uyanıkken uyuyan insanlığı dürtüp onu uyandırmaya çalışıyor.
"Tek bir ortak akıl (ilke yani logos) vardır. Ama çoğunluk kendilerine ait bir akıl (Pherenosis) varmış gibi yaşar. "
"Evren, uyanık olanlar için tek ve ortaktır. Ama uykudayken her insan yana, yani kendi özel evrenine dönüp kıvrılır." diyor.
ATEŞ- LOGOS
Herakleitos eserine logos ile başlıyor:
"Bu her zaman var olan logos'u insanlar yalnızca işitmeden önce değil, işittikten sonra da anlamıyorlar. Her şey bu logos'a göre olup bittiği ve ben her şeyi doğasına göre ayırt ettiğim ve nasıl olduğunu bildirip açıkladığım halde, söylediklerimle ve yaptıklarımla karşılaştıklarında acemi gibi davranıyorlar. Uykudayken ne yaptığını unutan öteki insanlar gibi bunlar da uyanıkken ne yaptıklarının farkında değiller…."
Nesnelerin kendisinden gelip, kendisine gittikleri ilk maddenin ateş olduğunu söylemiştir. Ona göre dünyamız sonsuz canlı ateşten değişmeyle meydana gelmiştir ve bir vakit gelecek sonunda tüm-ateşe girecektir, böylece akış yeniden başlayacaktır.
Karşıtların savaşı, oluşun zorunlu ve tek koşuludur. Eğer karşıtlıklar arasındaki savaş olmasaydı hiçbir şey olmazdı. Evren, karşıtlıkların savaşının oluşturduğu bir uyum harmonia'dır:
"Karşıt olan şeyler bir araya gelir ve uzlaşmaz olanlardan en güzel uyum doğar. Her şey çatışma sonucunda oluşur.
Her şey akar ve sürekli değişir.Ana madde olarak gördüğü Ateş bir an için bile hareketsiz kalmayan bir maddedir.
SONUÇ:
Aklımı kurcalayan ve kalbimi acıtan şey ise, çoğu zaman ben de içinde bulunduğum ortamlarda, kendimi, insanlara karşı Heraklietos gibi acımasız bir eleştiri içinde buluyorum.
İkibin beş yüz yıldır, insanın hamuru değişmemiş olabilir mi…
Yada, insanın AKLININ ANAHTARINI AÇMAK neden bu kadar zor.
Yeni sorularda görüşmek dileğiyle..
İyi akşamlar.
Sevgi ve saygılarımla.
Efsun
15.12.2020- Gemlik Körfezi
--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder