12 Şubat 2013 Salı

Ellinci Yıl....



Dün, annemle babamın ellinci evlilik yıldönümü idi...
Bundan tam 50 yıl önce, 12 Şubat 1963 sabahında,
aynı yastığa başkoymaya karar vermişler...
Dün akşam  telefonda konuşurken,
babam;
-Göz açıp kapayıncaya kadar elli yılı geride bırakmışız dedi ve
annemle birlikte ,
kendi bağlarından yaptıkları şarabı içerken
kadehlerin çınlatısnı dinletti...

Evlendiklerine, annem onyedi, babam yirmi üç yaşında imiş..
Ege'nin Eşeler yaylasının kenarında kurulmuş bir köyde doğmuşlar..

Eşeler yaylasına çıkan,
Manatır adı verilen ve yemyeşil çamların içinde kaybolmuş
bir vadide her ikisini ailerine ait tarlaları varmış..

Çocuklukları  bu tarlalarda geçmiş..
tarla komşuluğundan,
yaşam  komşuluğuna geçmişler...

Babam, yedi yaşında kaybetmiş babasını..
Babaannem, tam yedi çocukla tek başına kalmış..
Masmavi gözleri olan,
becerikli ve akıllı bir kadındı..

Gönen Köy Enstitüsünde  parasız  yatılı okumuş babam ve
edebiyat öğretmeni olmuş..
Annemi dedem okutmamış..
Onaltı yaşında nişanlayıp, onyedi yaşında da evlendirmiş omu...

Bindokuzyüz altmışdört yılının bir aralık günü ben dünyaya gelmişim..
İlk çoçuklarına, "Efsun" ismini vermişler...

Namık Kemal'in " Ne efsunkar imişsin ey didarı hürriyet..."  şiirinden esinlenerek...
O zamanlar, Merzifon'un Havza ilçesinde öğretmenli yapıyorlarmış..

İkinci çocukları doğduğunda ise " Ülkü"  ismini koymuş babam..
İkinci kardeşim doğduğunda,
babam, Sarıkamış'ta asker ve annem tek başına köyde doğurmuş kızkardeşimi..

Son kardeşim doğduğunda, ona da "Zeliha" ismini koymuşlar..
Çünkü hem babaannemin hem de anneannemin ismi Zeliha imiş...

Oniki eylülden önce Töb-der'li idi babam..
Çocukluğumuzda,
bindokuzyüzyetmiş dört, yetmiş beşlerlde Denzili'ye gelmiştik
ve babam bizi arasıra Töbder'e götürür,
oradaki öğretmen arkadaşları ile kaynaştırırdı bizi..

Yılllar, ne çabuk geçiyor gerçekten..
Bizler büyüdük...
Çocuklarından iki tanesi avukat oldu,
bir tanesi müzik öğretmeni...

Hepimiz evlendi ve  çocuklarımız oldu..
Hepimizin de  kızları var..
 Beste, Bahar, Karya, Ekin, Irmak...

Yaz tatillerinde, Salda Gölünde toplanırız..
Orada,
çam ağaçlarının içinde,
münik bir evleri var annemlerin..
masmavi Salda Gölü  selamlar her sabah sizi..
İşte, bu  topantılarda,
birbirimize sarılıp
"Bütün kızlar toplandık" şarkısını söyleriz kahkahalarla...

Canım annem ve babam,
sizlere ve hepimize,
sağlık ve mutlulukla geçecek nice yıllar diliyorum
ve ellerinizden öpüyorum..

Kızınız Efsun
13.02.2013
sabah 9,00
İstanbul...





2 Şubat 2013 Cumartesi

LEAD PENCIL FACTORY

LEAD PENCIL FACTORY
Recently, I was not writing anything about the books I've read lately.

This morning I read a book, written in a language that is absorbing,
Being lazy I got up, made myself a cup of coffee and started to touch my keyboard keys.
I finished the last book of a Greek author: SOTI Triantafyillou
LEAD PENCIL FACTORY
I am, in general, I see where one works translated into Greek, is immediately read.

In this book, GATA discovered while going to be a problem in my hands ..

Name one thing before didnt bring anythings for me ..
But when I close the last page of the book, the first job,
To check whether the entities in the novel was a real internet ...
The book is a means of Athenian Asimakis family, told a historical process.

History of the world between 1866-1940,
revolutions, leaders, cities, countries are very nice woven ...

While reading the book yourself, sitting in a café, together with Lenin in Zurich
or before the second world war the military junta in Athens, and in the middle of the cold war

Do you think the Communists were arrested ...

In the book, the heroes of the novel intertwined with real people ..
Problems of Socialism in the then, the Greek Communist Party, and so a lot of the current policy debate, in a language which was very pleasant transferred to the novel ...
Especially, at the beginning of 2013, these determinations have read, the internal spend even more attractive to your eye comes from the book ..
Sincerely .

..http://www.gbip.gr/book/26333/Triantaf%C3%BDllou,_S%C3%B3ti/The_Pencil_Factory

 

KURŞUNKALEM FABRİKASI

http://www.dr.com.tr/Kitap/Kursun-Kalem-Fabrikasi/Edebiyat/Roman/Dunya-Roman/urunno=0000000290338

KURŞUNKALEM FABRİKASI 

Son zamanlarda okuduğum kitaplara dair bir şey yazmıyordum. 
Bu sabah okuduğum bir kitap, o kadar sürükleyici bir dille yazılmıştı ki, 
Üşenmeden kalktım, kendime bir  kahve hazırladım ve klavyemin tuşlarına dokunmaya başladım. 

En son bitirdiğim kitap, Yunanlı bir yazara ait: Soti Triantafyillou
KURŞUNKALEM FABRİKASI 

Ben, genel olarak nerede bir Yunanca'dan çevrilmiş eser görsem, hemen alır okurum. 

Bu kitabı da, GATA'ya  ellerimdeki bir sorun için gidip gelirken keşfettim.. 

İsmi önce bir şey çağrıştırmadı.. 

Ama kitabın son sayfasını kapattığımda,  ilk işim, 
internetten romanda geçen kişiliklerin gerçek olup olmadıklarını kontrol etmek oldu... 

Kitapta, Atina'lı Asimakis ailesi aracılığı bir, tarihsel bir süreç anlatılmış. 

1866-1940 arasındaki dünya tarihi,
devrimler, liderler,  kentler, ülkeler arasında çok güzel dokunmuş...

Kitabı okurken, kendinizi Zürih'te Lenin ile birlikte bir kahvede otururken 
veya Atina'da ikinci dünya savaşı öncesi Askeri Cuntanın ve soğuk savaşın ortasında
Komünistler tutuklanırken buluyorsunuz... 

Kitapta, gerçek kişiler ile roman kahramanları iç içe geçmiş.. 

Sosyalizmin  o dönemki sorunları, Yunan Komunist Partisinin güncel politikası ve buna benzer bir çok tartışma konusu, romanda çok hoş bir dille aktarılmış... 

Hele, 2013 yılının başlarında, bu saptamaları okuyup, iç geçiriyorsanız kitap gözünüze daha da çekici geliyor.. 

Saygılarımla...