Bu sabah, Dan Brawn'ın Cehennem isimli kitabını bitirdim...
Bir solukta okunan, çok sürükleyici bir kitap..
Dan Brawn'a hayranım..
Tüm eserler, sadece yirmi dört saatte geçiyor.
İnsan, o kadar heyecanla okuyor ki, sanırsın okumayı bırakınca olaylar çok kötüye gidecek..
Cehennem,
Dante'nin İlahi Komedya'sı temel alınarak oluşturulmuş.
Önce İlahi Komedya'yı okumanın, Cehennem'i daha keyifli yapacağı görüşündeyim.
Kitapta yine bir kovalamaca var. Yazarın daha önceki kitaplarında yeralan, simgebilimci Profesör Robert Langdon bu sefer, sonucu İstanbul'da Aya Sofya ve Yerebatan Sarnıcında çözümlenen bir serüvene karışıyor...
Kitabı bitirdikten sonra, fotoğraf makinamı çantama atıp, hemen Aya Sofya'ya koştum.. Kitapta yeralan köşeleri ve Henricus Dandalo'nun mezarını buldum.. Yanımda sanki Profesör Langdon varmış hissi ile dolaştım Aya Sofya'yı..
Oradan çıkıp, hemen karşıdaki Batık Saray-Yerebatan Sarnıcı'na koştum.. Aklıma, acaba hala havada virüsler dolaşıyormu sorusu takıldı.. Gülümseyerek indim ıslak merdivenleri... Sarnıcın nemli ve soğuk havası, kitaptaki esrarla birleşti....
Sarnıcın kapısından sokağa çıktığımda, derin bir nefes aldım.. Kitaptan çıkardığın ders şu oldu: Her bulduğun ücretsiz etkinliğe katılmamalıyım...
İyi okumalar...
Efsun..
29.05.2013 İstanbul...