24 Eylül 2010 Cuma

A night in september

A night varieted are downing slowly upon the waves
in front of the fishing boats goes quietly goes
On the yellow winds, there is a wind whispers
The evening breeze like a nice voice which to hit the beach ....

So full of magic, thats the life ,
Listen to the sound of distant thunder with the deep sound of waves

Suddenly, the rain drops at the time on the sea,
A sea that is wet, and dry ...

You look aroun from where laying on the ground.
to photograph your machine

You take a cigarette from your pocket,
while your light is lighing, you will get a deep breath and then ...

in the september night, a new assembly to be
neighbors are in conversation sitting down at the beach ...
Now and then, only in passing birds in front of you
The sun is now ready to sink quietly,
The smell coming from the soup from kitchens
together with iodine smell of the sea ..

Last autumn holidaymakers, bread etc which were from the wharf to return home ...
You will watch quietly to the life ..
The ships visibility as soon as,
Travellers who come to expect in horbour quietly.
Children from their mothers' hands paved,
In the september chilly, the sound of wind on trees braches ..

No traffic noise, nour people crowded,
only the birds and the waves ...
......
evening tea on the stove burning a quetly,
tonight, all tables united at dinner meals again ....
---------------------
Yours ...
Efsun
24-09-2010
Ahladi-Gemlik ...
18.21

BIR EYLUL AKSAMINDA



Agir agir inmekte aksam alacasi dalgalarin uzerine,
balikci tekneleri usul usul geciyor onumden
sari kanatlarinda ruzgarin fisiltisi
sahile vuran hos bir seda gibi aksam esintisi....

Oyle sihir dolu ki, hayatin seyri,
uzaklardan derin bir gokgurultusunun sesini dinlersiniz dalgalari sesine karisarak gelen.

Bir anda yagmur bastirir,
denizin bir yani islak, bir yani kuru kalir...
Uzandiginiz yerden elinizi uzatip.
fotograf makinanizi ararsiniz
taniklik etmek icin bu yasanan ana...

Bir sigara cikarirsiniz sigara tablasindan,
cakmaginiz isildarken derin bir nefes alirsiniz ardindan...

aksam olmakta yeni bir eylul aksaminda
komsular sahilde ayakustu sohbetindeler...
Arasira, yalniz kalmis kuslar gecer onunuzden

Gun usul usul batmaya hazirdir artik,
mutfaklardan gelen corba kokusu
denizin iyot kokusu ile birlesir..

Sonbaharin son tatilcileri, iskeleden aldiklari aksam ekmegi ile donerler evlerine...

Siz sakince seyredersiniz hayati..
Deniz otobusu gorunur birazdan,
yolculari gelenler bekler sessizce rihtama inen yolcularini.
Cocuklar annelerinin elinden tutmustur,
bir balikcinin oltasin vurmustur aksam baligi...

Yine bir eylul serinliginde, agaclarin dallarina dolanir ruzgarin sesi..
ne trafik gurultusu, ne insan kalabaligi,
sadece kuslar ve dalgalar...
.......
aksam cayi tikirdar ocakta sessizce,
sofralar birlesecek yine bu gece....
----------------------
Sevgilerimle...
24-09-2010
Armutlu-Gemlik...

18,21

23 Eylül 2010 Perşembe

RASGELE

"..Boğazdan çamur temizlenmiş, Bebek'te çinekop ağlarında hiçbir şey yok, istavrit uzatmalarında biraz istavrit var, şükür Allah'a.
İki gündür dip çaparisi çinekop vardı, bugün yok, kısmet.
Herkese rastgele....
http://www.balikcilar.net/showthread.php?t=12169

Bu sabah, tam onumde demirlemis bir balikci teknesi ile birlikte yudumluyorum sabah kahvemi.
Piril piril bir sonbahar gunesi,
Mavi bir okyanusun usul usul kimildayan dalgalari..
hafiften bir ruzgar.
yine usul usul saliniyor bahcede selvi agaci...

Aklimdan zaman zaman gecen bir sorudur:
Ben, bu hayata baska bir pencereden bakiyor olsam, nasil bir hayatim olurdu..
iste bugun, bir balikcinin penceresinden bakmak istiyorum.
Bir balikci, nasil bakar denize, dalgalara, ruzgara..
Sabahtan beri, bir balikci sitesindeki sohbetleri okuyorum..
Bu satirlari gonderecegim dostlarim arasinda bir balikci yok.

Bir cok arkadasim, gune masasinin uzerindeki kagitlari duzenleyerek baslamistir,
gelen maillerine bakmistir,
yazilacak dilekcelerini ayirmistir,
durusmalarini kaydettigi defteri taramistir..
Unutun tum baslangiclarinizi...
Bugun, bir balikci oldugunuzu dusunun..
Aglari atmissiniz denize geceden...
Bekliyorsunuz sabirli ve sessizce...
Caydanliginin tikirdayan sesi geliyor yavas yavas..
Denize cikarken aldiginiz nevaleyi yavastan diziyorsunuz tahta masanin uzerine...
Deniz, dalgalar, ruzgar ve sessizlik...

Bir de mavi.
derin bir mavi...
Uzaktaki kasabada insanlar uyanmis,
Cocuklar, sessizce dokulmus sokaklara okula varmis...

Ne kadar uzak size bunlar..
Aklinizda sadece, aglara takilacak baliklar var....
Bir de ruzgarin sesi
........
.......
Bir balikci kahvesinde, bir bardak cay icerek baslatin sabahinizi...
Rasgele....
........................................
Sevgi ve saygilarimla..
Efsun.
23.09.2010 -09,46
Armutlu-Gemlik

22 Eylül 2010 Çarşamba

THE MORNING WITH SOUND OF WAVES

I woke up today at seven o'clock.

As usual ..

But this time do not have to get up in time because I am living out of time.

when I waked, before all else I looked out of my windows .

A blue sea, combined with a blue sky with clouds

I can see the Trilye and Mudanya mountains from my chair.

Gray or blue, but blue mountains.

Sea is the Gemlik see.

In the garden. cypress tree branches on top long enough to touch,

I'm watching the brances while waving in the winds slightly.

Early morning the fishing boats returned to the fish.

A yellow boat, arrived to the pier earlier

Blue fishing boats around from behind the wings fly many seaguls in the morning chilly ..

My eyes still filled with small boats in the distance..

Sea, like the come along a long road, extending to rest briefly employed

As an elderly woman hit the coast of breath.

In my front of occasionally goes seagulls.

when I look at the see , remote island of Imrali in Bandirma and mountains villages watching.

Blue, blue, blue ...

There is little in the breeze over the sea.

Mountains, with small white clouds dress up.

Eternity, and give peace in the morning.

I am out of the time and space, as if to exclude.

Close to me nad so far away from everything, but everything.

Why I wrote these lines ..

Actually impossible to describe in words the beauty of nature.

Not only should you pick actually breathe.

But so beautiful that everything,

I wanted to share this beauty with my friends favorite and lovely ...
Beauty of the sea and waves as I live morning.

The seagulls fly in front of you and your hearts ...

Love and friendship ..

Efsun

22/09/2010

09.07
Armutlu-gemlik

21 Eylül 2010 Salı

DALGA SESLERINDE SABAH

Bugun yine yedi bucukta uyandim.
Herzamanki gibi..
Oysa bu saatte kalkmama gerek yok cunku zaman  disi yasiyorum.

Uyandigimda, ilk isim pencereden gordugum mavilige hayran kalkmak oldu.
Gozalabildigine bir mavi deniz ve onunla birlesen bulutlarla donanmis mavi bir gokyuzu..

Trilyenin  ve Mudanyanin daglarini goruyorum oturdugum sandalyeden.
Daglar da mavi ama gri mavi.
Deniz; Gemlik Korfezinin denizi.

Bahcedeki selvi agacinin tepesine dokunacak kadar uzun dallarin,
hafif hafif ruzgarda salinisini seyrediyorum.

Balikci tekneleri sabah baliktan donduler.
Sari bir gemi, iskeleye en erken ulasti.
Arkadan gelen mavi balikci teknesinin etrafinda yuzkerce marti kanat cirpti sabahin serinliginde..

Gozlerim, yine uzaklarda dolanan kucuk tekneleri gorebiliyor..

Deniz, uzun bir yoldan gelip de, ayaklarini hafifce uzatarak dinlenmeye calisan
yasli  bir kadinin nefes alisi gibi vuruyor sahile.

Arasira martilar geciyor onumden.
basimi kaldirdigimda, uzaklardaki Bandirma  koylerini ve Imrali Adasinin daglarini seyrediyorum.

Mavi, mavi , mavi...
Denizin uzerinde minik bir esinti var.
Daglar, kucuk beyaz bulutlarla donanmis.

Sonsuzluk ve  sakinlik veren bir sabahtayim.
Zaman disi ve mekan disiyim sanki.
Hersey benden uzak ama hersey bana yakin.

Bu satirlari neden yazdim..
Doganin bu guzelligini aslinda kelimelerle anlatmak imkansiz.
Burada sadece nefes alinmali aslinda.
Ama  oylesine guzel ki hersey,
bu  guzelligi paylasmak istedim sevdigim ve saydigim arkadaslarimla...

Deniz ve dalgalar  guzelliginde bir gun yasayin.
 
Martilar suzulsun gozlerinizden  ve yureginizden...

Sevgi ve dostlukla..
Efsun
22.09.2010
09,07

Armutlu-Gemlik

MY FATHERS BOOKS

While the sun slowly disappeared behind the blue mountains,


I am writing this letters with the sound of the wind between the tree's branches wind

and listen to the waves on the beach -

I spent a day between the waves with white foam, with a glint silver wanderer a gray day today.

The summers deep blue change to autumn with a silver grey colour in the place.

I swam in the like a summer days while the sun was shining on the sky at afternoon.

Fresh sardines will cook at the barbecue which taken from the dock in the morning while sun is rising times.

Besides the sound waves and a pleasant autumn night, this evening will be live a nice dinner table ..

I finished a book from Luan Starova's "Books of My Father".
http://wordswithoutborders.org/article/from-my-fathers-books/

I wish a world full of books ...

Loves ...

Efsun
21-09-2010 - Armutlu

17.51 hrs

BABAMIN KITAPLARI

Gunes yavas yavas mavi daglarin arkasinda kaybolurken,


bahcedeki selvi agacinin dallarinin arasinda dolasan ruzgarin sesini

ve kiyidaki kumsalda salinan dalgalarin sesini dinleyerek bu satirlari yaziyorum.

Beyaz kopuklu dalgalarin arasinda, gunus bir isilti ile dolasan gri bir gun gecirdim bugun.

Yazin o derin maviligi, sonbaharla birlikte yerini gumusi bir grilige birakmis.

Gunes ogle saatlerinde bir iyilik yaparak, gokyuzunde yukselince,

yaz sicakligi kadar olmasa da insani usutmeyen sonbahar denizinde dalgalarla bulustum.

Sabah iskeleden alinan taze sardalyalar pisecek birazdan ocakta citirdayan odunlarin sicakliginda.

Yaninda dalgalarin sesi ve bir aksam sofrasinda yasanacak bu keyifli sonbahar gecesi..

Iki gundur okudugum Luan Starova'nin "Babamin Kitaplari' ni bitirdim az once.

"...Ruhunun buyuk bir kismikitaplarina gomuludur babamin. Gocmenlikti onu kaderi,

bu acidan bakildiginda dogdugu cevreden kopmus insanlarda doganin daha da belirgin kildigi

kisilik bolunmesini, gercekte kitaplardir dengeleyen yada azaltan.Evet, babam kitaplarina olan

derin bagliligini biz cocuklarina da asilamak mutlulugunu yasadi.Bunun icindir ki; onun kitapligi

hayatta en buyuk rehberimiz oldu..." (sayfa 113)

Koy Enstitusu mezunu ve Turkce ogretmeni bir babanin cicugu olarak, 1970'li yillarda

evimizin salonundaki kitaplakla buyuyen bir insan olarak, kitapta kendimden bircok sey buldum.

Ve ben de kendi evimin bir duvarini babamdan ornek alarak kitaplarla donattim.

Simdi ayni kitapligin, kendi kizimdaki yansimalarini seyrederek keyifle okuyorum hala guzelim kitaplari...
Babamin Kitaplari, ayni zamanda ulkemizin tarihine farkli bir bakis acisi da getiriyor.

Yazarin babasi, Osmanlinin son demlerinde Istanbul'da islam Hukuku egitimi almis.

1920'li yillarin tanigi ve Balkan halklarinin bagimsizliktan sonra gecirdigi sancili donemleri bizzat kendi aile yasamlari ile vermis..
Sosyalist donemin elestirisi ve yeni kurulan Turkiye'nin elestirisini gozlemliyorsunuz.

Yapi Kredi Yayinlari, bu kitabi "roman' olarak nitelemis ise de ben, kitabi bitirdigim zaman bir otobiyografi okudugumu dusundum..

Kitapla dolu bir dunya diliyorum...
Iyi aksamlar...
sevgilerimle...

Efsun

21-09-2010- Armutlu

saat 17,51
http://alisveris.yapikredi.com.tr/tanim.asp?sid=RS2CUTNLFK8KM3AVWLLT

19 Eylül 2010 Pazar

GOL INSANLARI

Bu sabah ulastim Istanbul'a..


Bogazin iki yakasini seyrederek basladim bu guzel sabaha..

Gol insanlarindan geliyorum.

Salda Golunden.

Salda Golu; bizim kasabamiza 15 dakika uzaklikta, Burdur Ilinin Yesilova Ilcesinde, Goller Bolgesindedir.

Ulkemizin en derin ve en temiz goludur.

1989 yilinda SIT alani ilan edildigi icin cevresinde yapilasma yasagi vardir.

Salda Golu bir ruyadir. Golun karsi yamaclari demir daglarla cevrilidir. Bu daglarda agac yetismez.

Uzaktan baktiginizda gri kayalar ve sarp yamaclar selamlar sizi.

Sabahlari daglarin aksi suya vurunca, gozlerinizle hayal gordugunuzu dusunursunuz.

Ana yolun gectigi yamaclar Bati Toroslardir. Cam agaclarinin arasinda dolanan ruzgarin fisiltilari ile seyredersiniz golun maviligini..
Golun sulari sodali oldugu icin kumlari beyazdir. Hem de bembeyaz.

Kumsalin beyazligi ve cam agaclarinin yesili arasindan sularin berrakligini gormek muhtesemdir.
Beyaz kumlar, golun tabanini olusturdugu icin, golun rengi sabah serinliginde acik maviden turkuaza, derin maviden seffaf yesile uzanir..
Iste boyle bir mavilikte gecirdim son bir ayimi..
Sabah gunes dogarken, ilk isim sutlu bir kahve ile annemin bahcesindeki tahta koltuklarda komsularla sohbet etmektir.
Gunes yavas yavas yukselirken, cam ormanlarinin arasinda yuruyus yada buz gibi akip giden derenin kenarindan tepeye tirmanma seceneklerine sahipsiniz.
Yururken yol kenarlarinda sizi bogurtlenler davet etmektedir.
Adimlarinizla yolu, gozlerinizle golu izlersiniz..
Nereye gittiginizin bir onemi yoktur, cunku bir dusler alemindesinizdir...
.........

Sevgi ve saygilarimla..
Efsun

http://www.google.com/maps?f=q&source=s_q&hl=en&geocode=&q=Salda+G%C3%B6l%C3%BC&sll=37.742485,30.17395&sspn=0.239996,0.43808&ie=UTF8&ll=37.552471,29.685745&spn=0.120306,0.21904&t=h&z=12


http://tr.wikipedia.org/wiki/Salda_G%C3%B6l%C3%BC

1 Eylül 2010 Çarşamba

INDETERMINATE JOURNEY AND BAB-I ESRAR

Life, is a journey into the unknown every moment lived


Following each picked up a sudden breath, your breath will receive the next adventure, perhaps ....

Every book to read, all music to listen. all poetry to share;

an indeterminate journey into the unknown ....

In this journey, you wait one step after, one a line after, eagerly expect a note ...

Not know the language while listening to a radio, you'll soon wonder what the future ...

While you are eating an unknown fruit, you waited a taste you'd expect in your mought ...

when you waik up, first time a city, whether he lives down the street who ask them yourself ..

Having a street not know, you hear a slight afraid, I wonder where i am going ....

You live in your city, you think may be this morning came the first time, if this city to this city I'd ask them how you feel ....in your heart

A human hand holding a child in the street walking visual, you think what do you say to each other ....between.

That on the following days, a little belated written two book to read on Rumi (Mevlana)

Ahmet Umit's called Bab-i Esrar'i and Elif Safak's LOVE books ...

Before I started doing research, Wikipedia and other sites ...

Mevlanin on Poetry and the City Konya
Bab-i Esrar' then started to read ...

In the book, to Konya, a woman's life of an insurer from a section fire survey.

Insurer woman's name, Karen Kimya ...
Father, lived in Konya, Poyraz wind brought by the unknown ..

Mother, through all the life which the law a British hippie culture ...

Father, years before the family gone, he left with a Pakistan’s man with a dervish ...

Karen is expecting a baby, but boyfriend does not want this baby ...
Mennan is a man which owned insurance agency in Konya ...

Ziya Bey, owner of the hotel next to the master's friend's son ... and Poyraz

Sems-i Tebrizi which , Karen Kimya'nin of self is the journey the past ....

End of the fire as well as my Sems story ....

But unfortunately in my heart couldnt live a mysterious journey

Ic flow of conversation, and a very ordinary incident ...

While reading a mystery and obscurity, but in vain looking for ...
end of the book, I already knew them say ....

I started now ... Elif Safak's Love

I wish good reading ...

Sincerely Yours,..

Efsun

09.01.2010-Istanbul-time: 22.13
http://tr.wikipedia.org/wiki/Şems-i_Tebrizi

http://www.metacafe.com/watch/3075523/bab_esrar_tan_t_m_filmi/

http://www.dogankitap.com.tr/kitap.asp?id=1138

BILENMEYENE YOLCULUK ve BAB-I ESRAR

Hayat; her an yasadigimiz; bilinmeyene bir yolculuktur..
Nefes aldiginiz her ani takiben, gelecek nefesinizi alacaginiz bir macera belki de....
Okudugumuz her kitap, dinledigimiz her muzik, paylastigimiz her siir;
yuregimizdeki bilinmeyene yolculugun bir parcasidir....
Bu yolculuklarda, bir adim sonrasini, bir satir arkasini, bir nota sonrasini heyecanla beklersiniz...
Dilini bilmediginiz bir radyoyu dinlerken, az sonra ne gelecek diye merak edersiniz...
Tanimadiginiz bir meyveyi isirirken, dilinizde olusacak tadi beklersiniz...
ilk defa uyandiginiz bir sehirde, alt sokakta kimler yasiyor acaba diye sorarsiniz kendi kendinize...
Bilmediginiz bir sokaktan gecerken, hafif bir urkuntu duyarsiniz, nereye cikiyorum acaba diye....
Yasadiginiz kentte, bu sabah ilk kez bu sehre gelseydim, bu sehri nasil hissederdim diye sorarsiniz yureginize....
Sokakta bir cocugun elinden tutarak yuruyen bir insan gorseniz, neler anlatirlar birbirlerine dersiniz....
Bu gunlerde, biraz gecikmeli de olsa Mevlana uzerine yazilmis iki kitabi okuyorum:
Ahmet Umit'in Bab-i Esrar'i ve Elif Safak'in Ask isimli kitaplari bunlar...
Bab-i Esrar'a baslamadan once Wikipedia uzerinden ve baska sitelerden arastirma yaparak basladim...
Mevlanin siirleri ve Konya uzerine...
Daha sonra okumaya basladim Bab-i Esrar'i...
Kitapta, Konya'ya bir yangin olayini arastirmaya gelen sigortaci bir kadinin hayatindan bir kesit anlatiliyor.
Sigortaci kadinin ismi; Karen Kimya...
Babasi, Konya'da yasamis, ruzgarin getirdigi Poyraz Efendi..
Annesi, tum yasami boyunca hippi kulturunu yasatan bir Ingiliz...
Baba, yillar once Pakistanli bir dervis ile terkedip gitmis ailesini...
Bir bebek bekliyor Karen ama sevgilisi dogurmasini istemiyor...
Konya'daki sigorta acentasinin sahibi Mennan...
Ziya Bey, yanan otelin sahibi ve Poyraz Efendinin arkadasinin oglu...
Kimya Hatun, Sems-i Tebrizinin karisinin ismi ve Mevlanin oglu Alaattinin sevgilisi...
Romanda, guncel yasamda yanginin nasil ciktigi aydinlatilmaya calisilirken,
Karen Kimya'nin benligi Sems-i Tebrizi olarak gecmise yolculuk ediyor....
Sonucta hem yangin hem de Sems'in olumu aydinlaniyor....
Ama benim yuregimde ne yazik ki, gizemli bir yolculuk yasanmiyor...
Ic konusmalar ve olayin akisi cok siradan...
Okurken, bir gizem ve bilinmezlik ariyorsunuz ancak bosuna...
Satirlar ilerledikce, Wikipedia'dan okudugunuz bilgiler geliyor onunuze tek tek....
Kitabin son sayfasini bitirdiginizde, ben zaten bunlari biliyordum diyorsunuz....
Simdi Elif safak'in Ask'ina basladim...
Bakalim bu kitapla yolculugumda nelerle karsilacagim....
Iyi okumalar diliyorum...
Sevgi ve saygilarimla...
Efsun..
01.09.2010 -Istanbul- saat: 22,13
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C5%9Eems-i_Tebrizi
http://www.metacafe.com/watch/3075523/bab_esrar_tan_t_m_filmi/
http://www.dogankitap.com.tr/kitap.asp?id=1138